#BlogYazılarım

Yeşim Taşı Yüz Masaj Aleti Nasıl Kullanılır?

Yeşim taşı yüz masaj aleti, cilt bakımınıza lüks ve etkili bir dokunuş katmak için tasarlanmıştır. Bu profesyonel cihaz, cilt gençleştirme ve rahatlatıcı masajın mükemmel bir birleşimidir. Hem estetik hem de sağlık açısından sayısız faydası vardır. Cildinizin yeniden canlanması ve gençleşmesi için en iyi sonuçları elde etmek için bu harika aleti nasıl kullanacağınızı öğrenmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz. Şimdi, Yeşim Taşı Yüz Masaj Aleti kullanımının inceliklerini keşfetmeye başlayalım.

Etkili Cilt Bakım Rutini Nasıl Olmalı

Cildimiz, en göz önünde olan ve bakım isteyen organımız olabilir fakat cildimizi güzelleştirmek için tonlarca para parayı cilt bakım ürünlerine dökmemiz gerekmez. Cildimiz, özellikle sentetik olup da yararından çok zarar verecek ürünlere ihtiyaç hiç duymaz. Doğal içerikli ürünler cildimizin doğasıyla uyum içerisinde olup ihtiyacımız olanı fazlasıyla verir. Her ürüne Değil etkili Ürüne Yönelin. Cilt bakım ürünlerinizi hafif nemli cilde uygulayın ki ciltte emilimleri daha etkili olsun. Cilt ürünlerinizi sürerken ince kıvamlıdan(su, akışkan serumlar) daha yoğun kıvamlı(krem, balm, yağ içerikli) olanlara doğru sıralayın. ETKİLİ CİLT BAKIM RUTİNİ İÇİN Temizleyici: Cilt bakımının ilk adımı temizlemektir. Cildinizi gün içerisinde alınmış kirden ve tozdan arındırır, makyajı temizler. Doğal temizleyiciler cildin pH dengesini koruyup, ciltteki sebumu dengelemeye yardımcı olurlar. Sabah uyandığımızda ve akşam yatmadan önce ilk işimiz cilt temizliği olmalı. Sabah tek bir temizleyici yeterli iken; akşamları yoğun makyaj ve tozdan arındırmak için çift temizleme önerilir. Bunun için öncelikle yıkamalı bir temizleyici, ardından kalan kiri arındırmak için yağ bazlı veya su bazlı bir temizleyiciyi tercih edebilirsiniz. Tonik / elixir: Cilt temizliği sırasında kullanılan musluk suyu alkali (yüksek pH) olması ve cildimizin pH seviyesinin daha asidik olması nedeniyle her yıkama sonrası cildinizi mutlaka tonik veya elixir (yoğun aktif içerikli tonik) ile dengeleyin. Elixir’ler cildi yoğun içerikleriyle hem tedavi ederler hem de sonrasında sürülecek krem veya serumlar için harika bir zemin hazırlarlar. Serum: Cilt tonikle hafif nemli iken uygulanır böylece açık gözeneklerden daha etkili emilim sağlanır. Serumlar jel kıvamlı veya yağ bazlı olabilirler. Yoğun antioksidan içerikleriyle cildin ihtiyacına göre (leke giderme, kırışıklık karşıtı, kızarıklık, akne giderici ..gibi) belirlenirler ve rutininizin tedavi edici basamağıdır. Yağlar: Yağlar cildimizin tamamıyla ihtiyaç duyduğu çokça vitamin ve mineral desteğini özlerinde bulundururlar. Tabii kullanılan yağların saf, soğuk sıkım olması içerdikleri maddelerin etkinliğini arttıran en önemli unsurdur. Tercihen serum sonrası uygulanabilirler. Kremler: Kremler yağ ve su karışımı olup cilt bariyerini destekleyicidir. Nemlendirmede önemli olup cildi dış etkenlere karşı koruyucudurlar. Serum sonrasında sabah ve akşam uygulanırlar. Göz Kremi: Güzelliğinizi yansıtan en etkili organlardan olan gözler ve çevresi ciltteki kolajenin geçen zamanla azalması ve yapılan mimiklerin de çokça yer etmesi nedeniyle biraz fazla özen isterler. Gece ve gündüz dahil olmak üzere göz kreminizi rutininizin baş köşesine koyun ve kırışıklıkların önüne geçin. Göz çevresindeki sıkça karşılaşılan ödem dolayısıyla şişliklerin ve oluşan koyu halkaların da önüne düzenli göz kremi kullanımı ile geçebilirsiniz. Balmlar: Balmlar su içermez ve cildi yoğun olarak beslerler. Kreme alternatif olarak kullanılabildiği gibi maske ve temizleyici rolü de üstlenebilen, cilt için ‘İsviçre çakısı’ niteliğinde çok amaçlı ürünlerdir. Cildinizin birçok ihtiyacını gidermek için bir balm bulundurabilirsiniz elinizin altında. Balmlar kremden daha az miktarda kullanılıp elinizde ılıttıktan sonra tüm yüz veya vücuda sürülebilen uzun süre gidebilen ürünlerdir. Cilt temizliğinde kullanmak için gece yatmadan, makyajlı cildinizin üzerine elinizde ılıttığınız fındık kadar ürünü tüm yüzünüze ovalayarak yedirip, daha sonra ılık suda ıslatılmış yüz havlusuyla cildinizi arındırabilirsiniz. Bazen bayanların çokça ürün kullanmaya üşendiği zamanlar için bu şekilde tek kullanımıyla hem cildinizi temizler hem de nemlendirip bakımını yapmış olursunuz. Cildin kuru, donuk, canlanmaya ihtiyaç duyduğu zamanlar için ise temiz cilde sürülen ‘balm’ 15-20 dakika bekletme sonrası, ufak bir pamuk yardımıyla fazlası alınarak cilde ışıltısını kazandırmaya yeterli olur. Maskeler: Cildinizin ışıltısı için maskeleri sevin. Rutininizde haftada bir veya iki kere kullanılarak, cildinizin ihtiyaç duyduğu elastikiyeti sağladığı gibi yoğun şekilde tedavi ederler. Peeling: Ciltte biriken ölü derilerden arınmak için haftada bir veya iki kere cildinizi minik partiküller içeren toz maskeler veya yağ krem formunda peelingler kullanın. Toz Maskeler aynı oranda (bir tatlı kaşığı kadar) maske ve su veya elixir karışımı ile bir kasede kıvamlaştırılıp, tüm yüze (göz çevresi hariç) uygulanıp 15-20 dakika bekletilir. İyice kuruduktan sonra yüzünüzü yıkayarak veya ıslatılmış yüz havlusu ile arındırılarak temizlenirler. Cildiniz derine işlemiş toz, kir ve yağ fazlasından arındırılarak nefes alırlar. Toz maske sonrası açılan gözenekleri rahatlatmak ve beslemek için mutlaka elixir/tonik kullanımı ve nemlendirici önerilir. Cildinizi güzelleştirmenin en önemli adımı ise kendinizi sevmekle başlar Asıl güzelliğin içeriden dışarıya yansıdığını göz önünde bulundurmalı ve bunun için sağlıklı besinler tüketip biraz kendinize vakit ayırarak cilt oksijenini arttıracak yoga, doğada yürüyüş gibi aktiviteleri ve anda kalmanın keyfini arttıracak meditasyonları da hayatınıza katabilirsiniz.

Göz Kremi Nasıl Uygulanmalı?

Gözler kalbin aynasıdır derler. Hissettiklerimiz, ifadelerimizi en güzel yansıtan gözler, etrafında kaz ayakları, koyu halkalar ve şişlikler olduğunda hepimizin en kötü kabuslarına dönüşebilir. Bu bölge çok hassas ve mimiklerimizi çokça kullandığımız bir bölge olması dolayısıyla düzenli krem kullanmayı gerektirir. Dermatologların tavsiyesine göre 20’li yaşlardan itibaren düzenli göz kremi kullanımı bir çok şikayetin giderilmesine fayda sağlar. Hazırlık Aşaması: İlk olarak uygulanacak bölge hazırlanmalı. Bunun için göz çevresi uygun bir çift fazlı makyaj çıkartıcı (Bi- Phase) ile temizlenmelidir. Çalkalayarak iki fazın karışmasını sağlayıp bir makyaj pamuğu yardımıyla ciltteki tüm kirden bu bölgeyi arındırmış, içerisindeki özenle seçilmiş yağlar ile kirpiklerinizi beslemiş olursunuz. Uygulama: Mercimek tanesi büyüklüğünde bir miktar göz kremi (Hack the Time) alınır. En zayıf parmağımız olan yüzük parmağımızla göz altlarına ve kaş kemiği bölgesine kremi minik dokunuşlarla yedirin. Ve sonrasında nazikçe o bölgede içten dışa, dıştan içe yuvarlaklar çizin ki göz çevresindeki akupunktur noktaları uyarılsın. Gece ve/veya gündüz uygulanabilir. Göz Kremi Kullanımı gerçekten bir ihtiyaç mıdır? Kendinize şu soruyu sorabiliyor olabilirsiniz “Normal bir nemlendiriciyi daha fazla uygulamak aynı işi görür mü?”. İşin gerçeği şu ki göz çevremiz, tüm bedenimizdeki en hassas bölgelerdendir, dolayısıyla bu bölge için kullanılacak kremler biraz daha yoğun olur ve göz çevresi ihtiyaçlarına (kırışıklar, şişlikler gibi) uygun aktif içeriklerle beslenmiştir.

Soğuk Havalarda Cilt Sorunlarını Gidermenin 4 Doğal Yolu

Son zamanlarda cildiniz kurumuş, yorgun, solgun ve de hassas mı görünüyor? Bazı cilt sorunları bu mevsimlerde ortaya çıkabiliyor. Yazımızda bu sorunlarla doğal yoldan mücadele etmenin ipuçlarını bulabilirsiniz. Yediklerimiz, yaşlanma süreci, hormonal dengesizlikler, stres seviyesi genel olarak sağlığımızı etkilediği gibi cilt durumumuzu da etkileyebilir. Ve tabii ki mevsim geçişleri, havadaki derecenin düşmesi de çok büyük bir etken olabiliyor. Önereceğimiz bu 5 teknikle cildinizin nem tutma seviyesini doğal yolla yapılandırabilirsiniz: 1.Çift Temizleme rutini oluşturun: Çift temizleme tekniği yağ bazlı ve su bazlı temizleyicilerle yapılan çift aşamalı bir temizleme işlemidir. Öncelikle yağ bazlı bir temizleyici ile cildinizi tüm makyaj ve kir kalıntılarından arındırın. Önerimiz Bi-Phase veya Gold Forest. Cildiniz yağlı olsa bile, kulağınıza ters gelebilir ama yağ bazlı ürünlerle cilt gözeneklerini temizleyebilir ve sebumu dengeleyebilirsiniz. Sonraki aşamada köpüren jel bazlı, veya süt formunda doğal köpüklendiriciler içeren bir temizleyici kullanmanız. Bu aşamada derinlemesine temizlik sağlamış olursunuz ki cilt bakımında temiz bir yüzey en etkili başlangıçtır. Önerimiz nazikçe süt kıvamına gelen Lemon Sorbet. 2. Cildinizi Hazırlayın Kupkuru bir cilt nemlendirme için hazır değildir. Bu aşamada cildimizi doğal tonik/elixir lerle dengelemeliyiz. Doğal tonikler bitkinin öz yağı çıkartılırken elde edilen bitki sularından oluşur. Elixir ler ise bunlara ek olarak cilde vitamin ve besinler sağlayan ekstra içerikler ile güçlendirilmiştir. Jade elixir, Rose Quartz Elixir veya Gold+B3 Elixir den birini tercih edebilirsiniz. Cilt temizlemeden sonra sıkacağınız elixir’ler cilde sonradan sürülecek serum ve nemlendiricilerin cilde emilmesini hızlandırırlar. 3. Cildi içeriden dışa nemlendirin Yiyip içtekilerimiz de cildimizin nem seviyesinde etkin rol oynarlar. Özellikle kuru havalarda cildi nem açısından besleyecek gıdalar tüketmeye özen göstermeliyiz. Herkesin su kapasitesi farklı olsa da sulu gıdalar, bitki çayları ve biraz daha su tüketimi cildinize gereken nemi içeriden destekler. Diyetinize tohumlar(çekirdek, chia), fındık, fıstık gibi yağlardan zengin çerezler ve avokado gibi besin değeri ve yağı faydalı gıdalar da eklemelisiniz. Bunun yanı sıra Omega 3 yönünden zengin balıklar ve su oranı yüksek yeşillikler de mutlaka rutininizde olmalı. 4.Doğal yolla nemlendirin Fabrikasyon ve piyasada genel olarak gördüğümüz nemlendiriciler içerdikleri zararlı sentetik kimyasallar ile cilde nem verme amaçlı formüle edilmiş olsalar da cildi yıpratan içeriklere sahiptirler. Yediğiniz, içtiğinizde ve sürdüğünüzde zararlı sentetik içeriklerden kaçının. Doğal nemlendiriciler ciltle uyumlu olduğundan hem cildinizde sebumu dengeler hem de ihtiyacı olan besini fazlasıyla verirler. Önerilen ürünlerimiz Rose Hyaluronic Serum, The Marble Anti Aging nemlendirici, Perfection Serum ve Gold Forest. Bu 4 yolla cildinizin kurumuş solgun görünümüne veda edebilir ve canlı bir ciltle bu soğuk havalar sezonunu atlatabilirsiniz.

Canlı, Diri Bir Cilt için Kolajen & Kolajeni Arttırmanın Yolları

Cilt için Kolajen neden Önemlidir? Kolajen vücudunuzdaki en güçlü proteindir. Vücut bağ dokusunun yaklaşık %70-80 gibi büyük bir bölümünü oluşturan kolajenin temel görevi, elastikiyetle birlikte cilde güç, esneklik ve sağlamlık vererek cilt yapısını oluşturan bir ağ oluşturmaktır. Ancak 2o’li yaşların ortasından itibaren vücudumuzda kolajen üretimi yavaşlar ve ilerleyen zamanla yavaşlama daha çok artar. 80’li yaşlarda 4’te 1 oranında azalmayla cilt elastikiyet ve sıkılığını kaybeder, sonuç olarak ciltte sarkmalar, kırışıklar ve hatta eklem ağrıları kaçınılmaz hale gelebilir. Cilde Sürülen Kolajen etkili midir? Sağlıklı protein lifleri oluşturmak için, diyetinize önem vermelisiniz. Vücudunuz kolajen sentezi yaratmak için ‘C vitamini’ ve ‘Demir ’e ihtiyaç duyar. Bu vitaminleri besinlerinizde tüketmedikçe cildiniz hassas olur ve kolajen seviyesi düşer. Bilinenin aksine cilt bakım ürünlerinde bulunan ‘hidrolize kolajen’ler çok büyük molekül yapılarında olduklarından cildin alt katmanlarına inemezler ve cilde nem vermekle sınırlı kalırlar. Halbuki, kolajen seviyesini arttıran vitaminler ve antioksidanlar ve GLA (gamma linoleik asit); kolajeni arttırarak elastikiyet sağlarlar. Ürünlerimizdeki Perfection Serum özellikle kolajen arttırmaya ve cilde elastikiyet sağlamaya yönelik hazırlanmıştır. Kolajen hasarını tetikleyen unsurlar Yüksek oranda şeker tüketimi: proteinlere zarar vererek kolajeni zayıflatır. Yaşam tarzı ve çevresel stres: serbest radikaller ve kirlilik kolajen üretimini zayıflatarak cilt elastikiyetini düşürür. Güneş ışını: UV ışınları ciltte bulunan kolajen dokularının çözülmesine neden olur ve kırışıklıklara yol açar. Tütün tüketimi: tütün ve sigara ürünlerindeki kimyasallar ciltteki kolajen ve elastine zarar verirler. Nikotin ayrıca damar yollarını büzüştürdüğünden gerekli oksijenin ve besinin alınmasına engel olur. Yaşlanma süreci: kaçınılmaz! Kolajen seviyeleri doğal olarak yaşam döngüsünde azalırlar. Kolajen Seviyesini Arttırmanın Yolları Omega 3 ve 6 yönünden yüksek, Vitamin A yönünden de zengin olan besinler (yağlı balıklar) ile dengeli bir diyet Kemik suyu tüketimi Hyaluronik Asit, (Rose Hyaluronic Serum) cilt kolajeni için çok önemli bir bileşendir. C Vitamini, kolajen oluşumun destekleyen süper bir cilt vitaminidir. Bun nedenle cilt bakım kremlerinde ve serumlarında sıkça görürsünüz. Doğal yönden C vitamini içeren ürünlerimiz; Hack the Time, Green Mask Antioksidanlar. Bazı antioksidanlar (yeşil çay, yaban mersini, meyan kökü, nar çekirdeği gibi..) kolajen üretimini destekler ve cildi yapılandırırlar. Bu antioksidanlarla yüklenmiş ürünlerimiz; Gold+B3 Elixir, Gold Forest, The Marble, Jade Elixir Ginseng. Özellikle cilt bakım ürünlerindeki Ginsengin etkisinin ciltteki kolajen üzerinde olumlu etkileri araştırmalarca çokça desteklenmiştir. ‘Hack the Time’ göz çevresi ürünümüzde de Ginseng özü kullanılmış ve antioksidanlarla desteklenmiştir.

Akneli Ciltler İçin Bakım Rutini

Akneler sadece genç ciltlerde meydana gelmezler. Eğer yaştan dolayı ince çizgileriniz oluşmaya başlamış ve akne sorunu da yaşıyorsanız hangi ürünü ne zaman kullanacağınız biraz kafa karıştırıcı olabiliyor. Akneler ile agresif bir şekilde, zararlı sentetik içerikli ürünler ile mücadele ederseniz cildiniz daha yoğun kuruma yaşar ve sonucunda kırışıklar artar; kırışıklarınız için çok yağlı (özellikle sentetik) içerikler ile mücadele sonucunda ise gözenekler tıkanıp akneleriniz daha belirgin hale gelebilir. Evet! biraz imkansız gibi duruyor ama düzenli doğal içerikli bir rutin ile bu işi çözebilirsiniz. Unutulmaması gereken şey ise cildin kendini yenilemek için 1 ay süreye ihtiyaç duyduğu. Yani rutininize sadık kaldığınız sürece güzel geri dönüşler alacağınız kesin. SABAH RUTİNİ NARİN BİR TEMİZLEYİCİ Akne ile mücadele edilirken yapılan ilk hata çok sert kimyasallar ile cildi arındırmaya çalışmaktır. Fakat bu her zaman ters tepki verir! Cilt daha çok kururken daha fazla sebum üretmeye çalışır ve akneleri daha kötü hale getirirler. Lemon Sorbet içerisindeki doğal salisilik asit içeren ‘limon’ ile cildi arındırır. Ve bitkisel bazlı köpüklendirici ile cildi çok tahriş eden zararlı ‘SLS’ den uzak tutar. EKSFOLİASYON Haftada bir veya 2 defa cildin kademeli olarak ölü hücrelerden arındırılması, üretilen fazla yağı dengelerken aynı zamanda sürülen ürünlerden de gerçek performansı almanızı sağlarlar. Green Mask akneli ciltler için dengeli killer, özler ile cildi derinlemesine arındırır. Ayrıca Ispanaktaki ‘C vitamini’ ile yoğurt tozundaki ‘laktik asit’ ile akneli ciltlerin temizlenip yenilenmesi için çok uygundur. TONİKLEME Cildin pHını dengelemek özellikle akneli ciltler için çok önemlidir, eğer musluk suyuyla yıkayıp bırakılan bir akneli cilt sahibi iseniz ikinci en büyük hatayı yapıyorsunuz demektir! Cilt yine kendini toparlamak için sebum salgısını arttırarak aknelerinizi belirginleştirebilir. Bunun için yıkanan yüzün tonik / elixir ile dengelenmesi şarttır. Elixirlerden birini tercih edebilirsiniz. Gold+B3 Elixir, içerisindeki Niacin yani B3 vitamini ile aknelere, lekelenmelere, kırışıklıklara iyi gelir. Aslında B3 vitaminin topikal olarak uygulanması cilt için muhteşemdir ve neredeyse yapamayacağı iş yoktur; ancak bunu yaparken çok yoğun gözenek tıkayıcı ürünlerden ziyade hafif sürümlü tonik veya serumları tercih etmelisiniz. Jade Elixir; yine içerisindeki C vitamin desteği, sirkülasyon arttırıcı Yeşim taşı ile cilde detox etkisi sunar. NEMLENDİRME Akneli cildiniz olması cildinizin neme ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Aslında doğal içerikli bir nemlendirici cildinizi dengelerken dış etkenlere karşı koruyarak fazla sebum üretiminin önüne geçecektir. The Marble yüz ve boyun kremi yüksek antioksidanlar ile cildi serbest radikallere karşı koruyarak akneli ciltlerin bir diğer düşmanına daha savaş açar; ve cildi ihtiyacı olduğu derecede beslerken anti-aging etki sunar. Eğer gece serumu kullanıyor iseniz bu aşamayı atlayabilirsiniz. SERUM Evet yine B3, B3, B3. Akneli ciltler dahil tüm ciltlere birebir. Cildin ihtiyacı olan vitamini verdiğiniz sürece o da size teşekkür edecektir, hem de pürüzsüz ve ışıltılı bir şekilde. Rose Hyaluronic Serum içerisindeki B3 ve yaban mersininden kaynaklı C vitamini ile cildi yağsız bir şekilde nemlendirip, kırışıkların da önüne Hyaluronik asit ile geçer. Cilt yağlanmadan yoğun bir şekilde nem ihtiyacını giderir. Eğer nemlendirici sürmeyen bir yapınız var ise kesinlikle cilt bakım rutininize kendinden bin kat fazla su tutma özelliği ile bilinen Hyaluronik asiti eklemelisiniz. GECE RUTİNİ TEMİZLEME TONİK /ELIXIR SERUM Aslında yine başa döndük. Cilt ihtiyacı olan dengeli yağlardan muzdarip olduğu için yoğun, zararlı kimyasallar ile arındırılırken daha fazla yağ üretir. Bunun önüne geçmek için kaliteli, soğuk sıkım yağlar ile cildi beslemelisiniz. Kulağa, yağlı cilde yağ sürme işi biraz ters gelse de gözenek tıkamayan (non komedojenik) yağ karışımları akneli ciltler için çok iyi birer kurtarıcıdır. Cilt doğru dengelenerek beslendiğinde normale dönerek sizi oldukça şaşırtabilir. Perfection Serum bu iş için biçilmiş kaftan! En kaliteli yağların karışımı ile hazırlanmış, cildi dengeleyen ve yapılandıran bu serumdan gece birkaç damla sürmeniz aknelerinizden inanılmaz bir hızda kurtulmanıza yardımcı olacaktır.

Yeni Yılda Işıldayın

Yeni yıl öncesi katılacak toplantılar, aktiviteler yoğunlaşmışken; bir de üstüne gezi planları derken.. sağlıklı ışıltımızı korumak biraz zor olabilir! Bu sürelerde düzensiz ve fazlaca yemek ve alkol tüketimi, koşturmacadan kaynaklı stres, uykusuzluk ve yapılan çokça makyaj… hepsi cildimizde ve bedenimizde su kaybına yol açarak, nemsizlik, kuruluk yapıyor ve ışıltımızdan çalıyor. Ama neyse ki bu dönemler için harika parlama tüyolarımız var! Adım : eksfoliasyon. Yani cildi arındırmak. Bunun için ‘Rose Mask’i haftada 1-2 maske olarak uygulayabileceğiniz gibi; avucunuza aldığınız günlük temizleyicinizin içine de bir çay kaşığı kadar katıp, cildi arındırabilirsiniz. Adım: Hidrasyon. Yani suyu cilde yüklemek. Bunun için ‘Rose Elixir’ şahane. Adım: Cildi nemlendirme ve ışıltı. Bunun için ‘Rose Hyaluronic serum’ uygulayabilirsiniz. Kendinden 1000 kat fazla suyu hapsetme özelliği olan asit cildin tüm su ihtiyacını sağlarken içerisindeki aktiflerle ciltte anında ışıltı ve germe etkisi yaratacaktır.

Cildinizi Soğuk ve Kardan Korumanın 4 Yolu

Kış mevsimi sıcak bitki çayınızı evin içinde yudumlarken çok keyifli geçebilir. Ancak dışarılarda geçireceğiniz zamanlarda soğuk rüzgar ve düşük hava basıncı eğer gereken ilgi ve özeni göstermezseniz cildinizde büyük tahribata yol açabilir. Soğuk havalarda dışarıda geçireceğiniz zamanlarda cildinizi korumaya özen gösterin. Hatta bir yaz güneşi kadar etkili olmasa bile rüzgarla birleşen UV ışınlarından da korunmalısınız. Zira rüzgar ve ışınlar cilt yaşlandırmada büyük rol oynamaktadır. Kartpostal güzelliğindeki bu mevsimi drop by Organics’in önerileri ile rahatlıkla atlatabilirsiniz. KORUNMA En önemlisi bu mevsimlerde korumaktır cildi. Bunun için yaz kış demeden SPFli bir ürün kullanmanızı öneririz. Mineral korumalı yani çinko oksit içeren bir koruyucu ile cildiniz güneşin etkilerden korunacaktır. Ama bu hazırlık biraz da geceden başlamalı. Gece kullanacağınız ‘Perfection Serum’ ile gece cilt yapılandırmanızı arttırabilir ve güne hazır başlayabilirsiniz. Gündüz ise ‘The Marble’ krem ile üzerine bir spf li ürün sürdünüz mü, kış o kadar da korkutucu olmayacaktır sizin için. CİLT HİDRASYONU Sıvı tüketimi cildin hidrasyonu için çok önemli olduğundan gün içerisinde nem seviyesini tutmak için bol bol sü ve doğal bitki çayları tüketebilirsiniz. Bunun yanı sıra Cilt üzerine gün içerisinde uygulayacağınız elixirler ve Rose Hyaluronic serum kendisinden 1000 kat fazla suyu hapsetme özelliği ile bilinen hyaluronik asit ile cildinizi dolgun ve nemli tutacaktır. GÖZ ÇEVRESİNİ NEMLENDİRME Göz çevresi bu soğuk dönemde en korunması gereken bölgelerden biridir çünkü cilt yapımızdaki en ince ve hassas bölgedir. Kışın sert havalr olması nedeniyle yüz yıkamanızda da bu bölgeye özen göstermeli ve biraz daha yağ içeren ürünlere yönelmelisiniz. Bi-phase yıkama ürünü bu bölgenin temizliği ve beslenmesinde size yardımcı olacaktır. Bu bölgeyi ‘Hack The Time’ ile koruyabilir ve anti aging sürecine katkı sağlayabilirsiniz. BİRAZ DA GÜZELLİK UYKUSU Evet doğru duydunuz. Kışın uyumadan yapacağınız özenli bakım ile sabaha ışıl ışıl ve taze bir ciltle girebilirsiniz. Haftada birkaç kere ‘Gold Forest’ maskemizi roller ile sürmeniz hem cildinizin soğuğa karşı olan direncini güçlendirecek hem de güzel bir sıkılaşma sağlayacaktır. Bizden söylemesi..

Bu Sevgililer Günü’nde Cildine Biraz Sevgi Göster

Sevgililer gününe çok az kaldı… yani her baktığınız yerde peluş hayvancıklar, kalpli çikolatalar ve balonlar görebilirsiniz. Ama sevgililer günü sadece bunlardan ibaret değil tabi; bizce her gün sevgimizi göstermemiz gerekir ama bu özel gün için de biraz hazırlık ile ışıl ışıl parlamalıyız diye düşünüyoruz. Sevgililer günü denince hemen akla romantik, mum ışığında bir yemek kutlaması geliyor tabii ve bu özel gecede kim ışıldamak istemez ki… Pürüzsüz, ışıltılı bir cilt için sırasıyla yapacaklarımız: 1.Adım: Rahatlatıcı, gözenekleri de açmayı sağlayacak ılık bir duş ardından, Rose mask’ımız ve Rose Elixir’imizi 1’er tatlı kaşığı kadar, ufak bir kasede karıştırarak maskemizi hazırlayabiliriz. Bir fondöten fırçası yardımıyla cildimize sürdüğümüz maskeyi on dk kadar bekletip iyice kuruduktan sonra, yine canlandırıcı etkisiyle gözenekleri temizleyecek ve sirkülasyon arttıracak şekilde organik müslin bezlerle silebilirsiniz. Elixirin içerisindeki Pembe Kuvars ve Maskenin içerisindeki gül tozu ile zaten ilk adımdan ‘Sevgililer Günü’ Moduna girdiniz bile… Pembe kuvarsın evrensel sevgi taşı olarak sevgi alma-verme dengesini kurduğu ve kalp çakramızı dengelediği bilinmektedir. 2.Adım: Sıra cildimizi ışıldatıp, cilde ‘lift’ etkisi yaratarak genç ve dolgun bir cilde sahip olmamızı sağlayacak Rose Hyaluronic serumu uygulamada. Sadece birkaç damla ile birlikte, hele bir de Pembe Kuvars yüz masajı aletiyle uyguladığınızda, ışıldamaya başlayabilirsiniz. 3. Adım: Sıra geldi bir parça renk katmaya… aşırı makyajın güzelliğinizi gölgelemesine izin vermeden bir parça renk katabilirsiniz yüzünüze..hafif tonlarda yapacağınız bir makyajla hazırlandığınız geceye Lip&Cheek (apple red) tonu çok yakışacaktır… Makyaj bazınızın üzerine bir parça yanakları renklendirmede, ve o özel gece için bir iki kat dudaklara sürdüğünüzde, yüzünüz hazır! 4. Adım: Sıra geldi vücudunuzu nemlendirmeye… Bu özel gecede kurumuş eller ile sevgilinizin elini tutmak istemezsiniz sanırım… öyleyse sizi kokusuyla baştan ayağa saracak bir Bosphorus deneyimine davet ediyoruz. İçerisindeki spirulina, mor menekşe ekstraktları ile cildi pürüzsüzleştiren bu losyonu, nemlendirmek için tüm vücudunuzda kullanabilirsiniz. 5.Adım: Son adım ise biraz rahatlamak ve güzel romantik bir gece için dinginleşmek. Bu aşamada taze bir yeşil çay veya rahatlatıcı bir gül çayı tavsiye ederiz. Hem gece yemek öncesi sindiriminizi dengelenmiş, hem de alkol alımına karşı biraz detoks yapmış olursunuz. Ve en en son yapacağımız şey ise… bunca hazırlık sonrası, kendinizden emin ve mutlu bir gülümseme takınmak olacaktır. İnsan önce kendini sevecek ki başkalarını da sevebilsin… Mutlu bir Şubat ayı olsun.

Kristaller ve Cilt Bakımı

İster inanın ister inanmayın ama Kim Kardashian’dan Victoria Beckham’a, Madonna’dan jennifer Anniston’a dek bildiğimiz bir çok ünlü hayatına kristalleri katmış durumda. Peki neden? Kristallerin Etkisi ? Aslında biraz mistik gibi dursa da, kristallerin etkisinin sihir veya mucizelerle bir ilgisi yok!.. İşin özü; tamamen Vibrasyonların bilimi ile alakalı. Hatta ünlü bilim adamı Nicholas Tesla da kristallerin iyileştirici gücüne inanarak bazı araştırmalar yapmıştır. Evrendeki her şeyin özel bir vibrasyonu bulunur; insanların, suyun, toprağın ve de Kristallerin! Kristaller, milyonlarca yıl oluşum süreçlerinde en eski minerallerden oluşarak atomik yapıları sayesinde evrenin enerjisini merkezlerinde taşırlar; yani Kristaller yeryüzünün DNA’sı niteliğindedir. Cilt bakımında kristaller Taşıdıkları yüksek enerjiler sayesinde cilt bakım ürünlerinde içerik olarak kullanılan kristaller, ciltten negatif enerjiyi atıp, detokslayıp, yoğun pozitif, iyileştirici ve güzelleştirici etkisini bedenimize aktarırlar. Peki nasıl kullanacağız? Cilt için özel vibrasyonel etkilerle hazırlanmış ürünleri (sprey, yağ, serum…gibi) kullanabileceğiniz gibi elinizdeki kristalleri, kullandığınız cilt bakım ürünlerinin üzerinde, yanında bulunarak da bir miktar aktarım sağlayabilirsiniz. Veya…cilt bakımında kullanılan serumlarınızı kristal roller’lar ile yüzünüze masaj yaparak, vücudunuza kristallerin iyileştirici etkilerini sunabilirsiniz. Birçok kristalin daha yoğun farklı enerjiler taşıdığını biliyoruz. Mesela siyah turmalin stresli, irritasyon sahibi cildi yatıştırırken, akuamarin egzama ve roza gibi hastalıklara iyi gelir. Birçok kristalden kendi kullanımınıza uygun olanı ufak bir araştırmayla seçebilirsiniz; bunun yanı sıra cilt bakımında ince çizgilerin oluşumunu gideren, antiaging etki yaratan ve ciltte en çok kullanılan iki kristal çeşidi Pembe Kuvars ve Yeşim taşıdır. Kristaller yoğun enerji taşıyıcı ve yayıcı oldukları için kristalinizi ilk aldığınızda temizlemek adına toprakta bekletebilir, tuzlu suda bekletebilir veya adaçayı tütsüsü gibi arındırıcı bir tütsüyle hazırlayabilirsiniz.

Stresi Yönetip Frekansınızı Yüksek Tutma Zamanı

Şu bir gerçek ki… hayatımızda büyük değişiklikler oluyor… ve her değişiklik gibi bu da biraz sarsıcı ilk bakışta. Ama şu ilk şaşkınlığımızı atıp da dinginlikle karşıladığımızda olayları, bardağın dolu tarafını görebiliyoruz. Eve kapandığımız bu günlerde korku ve paniğe kapılmadan hem kendimize hem dünyaya şifa olabileceğimizi biliyor muyuz? Evini ve Bedenini Detoksla Sürekli olarak aynı ortamdayız ve evimizin enerjisi de bizi aşağı çekebildiği kadar yukarı da taşıyabilir. Evde düzenlemek istediğin, karışık bulduğun yerleri düzene sokmak ve atman gerekenleri ayıklamak öncelikle evde enerji akışının dolaşmasına izin verecektir. Yoğun olarak sosyal medyada maruz kaldığımız negatif mesajlar ve görüntüler ister istemez bizi etkileyebilir ve sürekli de aynı ortamda bulunarak bir kısırdöngüde kalabiliriz. Ortamdaki enerji akışını temizlemek adına adaçayı (veya palo santo) gibi otları bir çanak içerisinde yakarak tüttürmeniz ortamdaki negatif enerjiyi yok edecektir. Yine ortamda enerji yükseltici kristaller, himalaya tuzu lambaları bulundurmak negatif enerjiyi arındıracaktır. Enerjini yükselt Ortamı hazırladık evet ama hüküm süren bir korku terörü esmekte… Sıra geldi bedeni şifalandırmaya. Bu dönem bedenini toksinlerden uzak tutman gereken bir zaman. O zaman paketlenmiş gıdalardan uzak kalarak, belki biraz daha az et tüketerek, çiğ sebze ve meyvelerle vücudumuzu beslemeliyiz. Bedenin ve vücudunun en büyük organı seni sarıp korumak için var. Cildimize sürdüklerimizi de kullandığımız ürünleri de detokslayıp bir güzel ayıklayalım; ve doğala yönelelim ki toksinsiz bir bedenimiz olsun. Günümüzü evde geçiriyoruz diye tv karşısında zaplamak çözüm değil. Günlük rutinine yoga, nefes çalışmaları ve meditasyonu EKLE! Çünkü hepimiz biriz ve birbirimize bağlıyız. Bu çalışmalarla çakralarını dengeye sokabileceğini ve enerjini yükseltip yayabileceğini bilmelisin. Şu anda birçok yoga okulu online günlük dersler yapıyor; bunlardan faydalanabilirsin. Ve tabii yaşlılar, evinde kalan ve kalması en gerekli olanlar… onları arayıp, hâl hatır ve ihtiyaçlarını sormak; uzaktan da olsa onlara ilaç gibi gelecektir. Biraz Düşün Evet zor günler atlatıyoruz. Ama elimizdekilerin değerini bilelim ve bardağın dolu tarafını görelim. Aynı evde vakit geçirdiklerinizle aslında ne kadar vakit geçirememiş olduğumuzu görüp, bu anların tadını çıkartalım. Ve bilelim ki zamanla kirlettiğimiz güzelim doğa bizi sarıp sarmalamak için şifalanıyor. Herkesin, her maddenin bir enerjiden oluştuğunu bilmek için kuantum fizikçi olmamıza gerek yok. Bilelim ki bu enerjiyi doğru yönetmek elimizde. Evet küçük bir virüs koca Dünyaya ders veriyor. Bize kalan öğrenmek. Ve hepimiz nasıl ayrı hayatlar yaşadığımızı sansak da aslında hepimiz Bir’iz… Ve birbirimizin ilacıyız.

Anneler Günü İçin Hediye Önerileri

Drop by Organics ailesi olarak, her annenin özellikle Anneler Gününde ve de yılın tüm diğer günlerinde ‘özel’ hissetmesini istiyoruz. Bizlere bakan, büyüten, mutluluğumuz için elinden geleni yapmaya çalışan tüm annelere harika hediye önerilerimiz var. Bu özel anneye ne alacağınıza karar vermeden önce, ihtiyaç ve karakterine yönelik bir araştırma yapabilirsiniz. Yeni doğum yapmış bir anne mi? Yoksa full time çalışan bir anne mi; veya 50 yaş üzeri olgun cilde sahip bir anne mi… Yeni Anne için önerilerimiz: Yeni doğum yapmış bir annenin en büyük ihtiyacı tabii ki ‘uyku’! Her ne kadar kesintisiz gecelik bir uyku hediye edemezseniz de; uykusuzluğun yarattığı bazı sorunlardan onu kurtarabilirsiniz. +Hack the Time Göz Kremi: Neden mi? Çünkü uykusuzluk ilk belirtilerini göz çevresindeki şişlikler ve karaltılarla kendini gösterir. İçerisinde aktif olarak bulunan chia yağı, nem sağlayan Hyaluronic asit ve antioksidan zengini matcha tozu sayesinde göz altı torbaları ve koyu halkaların giderilmesine yardımcı olan bu krem sayesinde yeni annenin kendini daha iyi hissetmesine yardımcı olabilirsiniz. +Gold Forest: 3ü bir arada güzellik balmı bir diğer kurtarıcıları olacaktır. Yeni anneler kendilerine bakmaya çok fazla vakit ayıramazlar; ancak bir tek ürünle temizlik ve nemlendirmeyi ciltlerinde sağlayabilecek bu ürün gerçek bir kurtarıcı olabilir onlar için. Çalışan Anneler için önerilerimiz: Çalışan anneler cilt kuruluğu yaşayabilirler ofis ortamlarından dolayı. Cildin susuz ve nemsiz kalmasını giderecek ürünlerden yola çıkmalısınız. +Rose Quartz Elixir: Evrensel sevgi ve güzellik taşı olarak bilinen Rose Quartz ile birlikte yaban mersini ekstraktı, elma özü, kolloidal gold ve saf gül suyu içeren tonik, cildin nemlenip sıkılaşmasına yardımcı olurken cildin doğal ışıltısını da kazandırır. Ayrıca gün içerisinde, ofis ortamında da ferahlamak için bol bol sıkılabilir. +Rose Hyaluronic: Serum: Bir diğer önerimiz ise cilde göz alıcı bir ışıltı katan, kırışıklıkları dolduran ve sıkılaştırmaya yardımcı serum. Anti aging etkili serum, aktif içeriklerinden gül yağı, B3 ve yaban mersin ekstraktı ile cildin kolajen üretimini desteklerken bir diğer içeriği hyaluronik asit ile ince mimik kırışıklarını doldurmayı hedefler. +Bosphorus El ve Vücut Losyonu: Gerek ofiste olsun gerek evde çalışıyor olsun; çalışan bir annenin en büyük ihtiyaçlarından biri de ellerin bakımı. Tamamen doğal ve kırışıklık leke önleyici içeriğiyle, mavi spirulinalı ve brokoli yağlı Vitamin A deposu bu krem onların vazgeçilmezlerinden olacaktır. 50 yaş üzeri anneler için önerilerimiz: Olgun ciltli anneler hem cildine hem de sağlığına bir parça daha özen göstermeli. +Natural Deodorant: Öncelikle onların Alzheimer ile tamamen ilişkisi bulunan aluminyum içeren deodorantlardan uzak durmasını istiyoruz. Bu nedenle doğaal deodorant birinci tercihiniz olmalı. +The Marble yüz ve boyun kremi: İçerisinde kolajen sentezini desteklemeye yardımcı yağlar, orkide çiçeği, at kestanesi, yeşil çay, vanilya, astaksantin ve ipek gibi doğal ekstraklar bulunan krem, yoğun antioksidan içeriği ile yaşlanma karşıtı bakım sunar; cildinizde mermerimsi bir görüntü için cilt dokusunu pürüzsüzleştirme ye ve canlandırmaya yardımcı olur. Bu krem ile ihtiyacı olan yoğun su ve yağ ihtiyacını gidererek; cilt sarkmalarına karşı önlem de alabilirler. +Perfection gece serumu: İçerisindeki 18 farklı bitkisel yağ ile vitamin kokteyli olan bu serum sayesinde gece ciltlerini yenileyip sabaha ışıltılı bir ciltle kalkmak onların en büyük hakkı. Ve tabiii tüm bu önerilerimizin yanında bir sıcak kucaklama herşeye bedel olacaktır annelerimiz için.

Cilt Tipim Ne ?

Cilt tipimizi belirlemek bazen kafa karıştırıcı olabilir. Özellikle de çok gözenekli bir burun ve alnınız olsa da, cildiniz yıkandıktan sonra yanaklarınız susuz ve gergin hissediyorsanız, cilt tipi belirlemek ciddi bir sorun haline gelebilir. Cilt Tipinizi Belirlemek Cildimiz oldukça büyük bir organ; hatta en büyüğü! Bu nedenle de sırtınızda veya yanağınızdaki birkaç sivilceden ötürü tüm cilt ürünlerinizi tamamen yağlı ciltlere yönelik seçmeniz gerekmez. Farklı bölgelere farklı yaklaşım sunmalısınız. Cilt tipini belirlemenin en kolay yolu ‘yalın-çıplak yüz metodu’dur. Sadece narin bir temizleyici ile yüzünüzü yıkayıp, kurulayıp, yaklaşık yarım saat kadar bekletin. Daha sonra ayna karşısına geçip burun, çene, alın ve yanak bölgenizi inceleyin. Burun ve alındaki bir miktar parıltı cildinizin normalden öte olmadığını gösterecektir; fakat eğer çene ve yanak bölgelerinizde aşırı bir parıltı varsa bu biraz da akneli cilde meyilli olduğunuzu gösterir. Bunun yanısıra cildiniz gergin ve kızarıklı bir görüntü sergiliyorsa; kuru veya hassas cilt yapısına sahip olabilirsiniz. Cilt Tipiniz İçin Doğru Ürünü Belirlemek Akneli /Lekeli Ciltler : Eğer cildinizde aşırı bir yağlanma hissediyorsanız, en başta temizleyicinizi doğru seçmeniz gerekir ve günde iki defa çok yıpratmayan ve kurutmayan bir seçim yapmalısınız. ‘Lemon Sorbet’ bu iş için biçilmiş kaftan. Haftada iki kere cildinizi detokslayıcı bir peeling ve maskeyi de rutininize ekleyebilirsiniz. ‘Green Mask’ ciltteki yağı dengelerken; ‘Jade Elixir’ cildinizin pH dengesini koruyarak ihtiyacı olan nemi sağlayacaktır. Hassas ve Kızarık Ciltler : Eğer sıktığınız bir parfüm cildinize ateş bastırıyorsa yeterince hassas veya yüzünüzü yıkadığınızda, egzersiz yaptığınızda suratınız pancar kırmızısına dönüyorsa da yeterince Kızarmaya meyilli bir cilt tipiniz vardır. İçerisindeki yatıştırıcı doğal aktifler sayesinde ‘Gold Forest’ kurtarıcınız olabilir. Kuru Ciltler : Eğer cildiniz her yıkadığınızda veya duştan çıktığınızda aşırı gergin kalıyorsa kuru cilt tipine sahipsinizdir. Bunun için cildin hem su hem de yağ açısından dengelenmesi lazım; yani bir krem formunda olan ‘Marble’ doğru seçim olacaktır. Kuru ciltler hemen göz çevresinde de çizgilerle kendini belli edeceğinden; o bölgeyi de es geçmemelisiniz. ‘Hack the Time’ göz çevreniz için ideal olur. Donuk / Cansız Ciltler : Eğer cildinize bir allık sürmeden evden çıktığınızda kendiniz hayalet görünümlü hissediyorsanız maalesef donuk bir cilt yapısına sahipsinizdir. Cildin ışıltısını kazandırmak için kesinlikle ‘Glow Set ‘denenebilir. Tabii ki cildimizin de kendine ait bir biodinamiği bulunuyor ve mevsimsel şartlara, hormonlarımıza göre değişkenlik gösterebiliyor. Sadece, biraz kendimize vakit ayırıp cilt ihtiyacımızı belirledikten sonra her şey çok kolay olacaktır.

Bikini Vücuduna Hazır Mıyız?

Havalar ısındıkça, sahilleri doldurmaya başlıyoruz ve kalın, kat kat kıyafetlerden kurtulup tiril tiril yazlık kıyafetlerimiz ve bikini, mayolarımıza dönüyoruz. Peki.. Hazır mıyız? İşte size keyifle yazı geçirmek adına birkaç tüyo: 1.Tavır: Öncelikle içinde bulunduğunuz bedeni sevin. Kendinden emin bir tavrın ötesinde hiçbir şey daha göz alıcı olamaz. Bir instagram fenomeni gibi olmak zorunda olmadığınızı bilerek, kendinden emin bir duruş sergilediğinizde her şey daha güzel olacaktır. 2.Egzersiz: Bedenimiz hareket etmek üzere dizayn edilmiş. Hareketlilik sağlıklı bir bedenin ötesinde cildimiz için de gereklidir. Belki bira yürüyüş, yüzme veya yoga ile tüm vücudunuzu çalıştırarak sıkı, diri bir bedene sahip olabilirsiniz. 3. Beslenme: Burada size bir diyet listesi yazmayacağım ama atlanmaması gereken bir şeyden bahsedeceğim; yağlar. Evet iyi yağlar vücudumuz için gereklidir ve cildimizi daha diri, dolgun ve ışıltılı tutar. Bunun için diyetinize mutlaka coconut, avokado, fındık, fıstık gibi sağlıklı yağ içerenleri eklemeyi unutmayın. 4. Kuru Fırçalama: Sabah, duş öncesi tüm bedeninize yapacağınız kuru fırçalama bedeninizin sirkülasyonunu dengeleyeceği gibi ciltteki istenmeyen selülit görünümünden kurtulmanızı da sağlayacaktır. Buna ek olarak haftada iki kere selülit veya batık problemini gidermek için peeling (green mask)de yapabilirsiniz. 5. Nemlendirme: Son olarak taze ve ışıltılı bir görünüm için nemlendirmeye geldik. Bedenimizin çokça güneş ışınına maruz kaldığı bu dönemlerde cilt yaşlanması ve kolajen azalması daha da hızlı olabiliyor. Bu nedenle cilt nemlendirmeyi asla atlamamalı ve düzenli uygulamalıyız. Bunun için size harika bir önerimiz var… BOSPHORUS içerisindeki Brokoli yağı ve mavi Spirulina sayesinde gerçek bir Vitamin A deposu ve cildimizde sağladığı doğal retinol görevi sayesinde cilt lekelerinden, nemlendirmeden, kırışıklık ve selülit gidermeye kadar yardımcı olabilecek harika bir seçenek!

Serumlarda hangi C Vitamini daha etkili? Sentetik mi bitkisel mi ?

Bitkisel bazlı ‘C Vitamini’ sentetik olandan neden daha etkili ? Genellikle sorulan bir soruya açıklık getirmesi adına Serum ve krem formlu ürünlerimizde neden doğal, bitkisel C vitaminini tercih ettiğimizi açıklamak isteriz. İşte bitkisel C vitamini içeriğini kullanmamızdaki birkaç neden: Bitkisel içerikli C vitamini, vitaminden fazlasını sağlar Aynen vücudumuz gibi cildimiz de vitamin formlarını doğal besinlerden almayı daha çok seviyor. Bir çok cilt bakım serum ve kremlerinde bulunan askorbik asit (sentetik c vitamini) aksine, doğal haliyle besinlerde ve bitkilerde bulunan C vitamini flavanoid ve enzimler açısından da zengindir; ki bu şekilde C vitaminini cilt daha iyi emerek serbest radikallerle savaşmakta,cildi aydınlatmakta ve kolajen üretimini de arttırmaktadır.

Stresin Ciltte Etkileri

Hepimizin bildiği gibi stres, tüm bedenimizde gerek fiziksel gerekse de mental olarak olumsuz etkiler yaratıyor. Fakat gözden kaçırılan bir konu da stresin cilt üzerindeki etkileri! CİLDİ ETKİLEYEN STRES TÜRLERİ Cildimizin nazik yapısını etkileyen ve zayıflatan çeşitli dış etkenler var. Güneş ışınları, hava kirliliği, ekrandan yansıyan mavi ışık, hava değişimleri ve agresif cilt bakım ürünleri kullanmak bunlardan bazıları sayılabilir. Diğer taraftan ise, hormonal dengesizlikler, hastalık, zayıf beslenme, az uyku, çeşitli ilaç kullanımı ve stres etkileri epidermis üzerinde olumsuz etkilere sahip olur.

Gizli Cilt Kurtarıcıları

Cilt dehidrasyonu ve nemsizlik birbiriyle karıştırılır genelde. Her ikisi de cilt için zarar verici olup soğuk kış aylarında yıpratıcı etkiye sahiptir. Kuru ve Susuz Cildin Ayrımı Kuru cilt, bir cilt türü olup genellikle mağdur kaldığınız bir durum olabilir. Kuruluk olan cilt genellikle rahatsız ve kaşıntılı, pul pul hissedilebilir. Cildin yağ bezlerinin az olmasından kaynaklı olarak lipitler ve yağlardan eksik olmasına neden olur. Susuz bir cilt ise daha çok gündelik rutine bağlı oluşabilir ve hemen her cilt tipinde görülebilir. Hem hormonal ve diyet gibi iç faktörlerden hem de güneş, soğuk gibi dış faktörlerden etkilenmesi sonucu ciltte oluşan bir durumdur. Dehidre yani susuz kalmış bir cilt kendini donuk, mat, kaşıntı ve kızarıklık olarak kendini gösterebilir. Peki ne Yapmalı? Aslında her iki durum da birbirini tetikleyen durumlardır. Kuru bir cildin nemi tutması için öncelikli olarak suyla beslenip daha sonra yağ içerikli ürünlerle cilde nemin hapsedilmesi gerekir; zira su ihtiyacı giderilmeden sürülen bir nemlendirici ürün cilt tarafından iyi emilim sağlamayacaktır. Cilt bakım rutininizde en iyi yaklaşım öncelikli olarak cildin su ihtiyacının giderilmesi (elixirler) ve daha sonra nemi hapsedici (Rose Hyaluronic Serum, The Marble, Perfection, Gold Forest) ürünlere yönelmektir.

Cilt Kırışıklıklarından Endişeniz Mi Var?

Endişenlenmek gerçekten gereksiz, çünkü endişenelenerk hiçbir konuyu çözüme ulaştıramazsınız. Özellikle de kırışıklıkları! Neden mi? Çünkü stresin, ciltte enflamasyon ve yaşlanma oranına etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır ve bu cildinizin daha da kötüye gitmesine sebep olur. Peki ne yapmalı? Kırışıklıklar için harekete geçme zamanı aslında onlara sahip olmadan önce başlamalı. Yani zaman ‘şimdi’. Ne kadar erken önlem amaçlı cilt bakım rutininize destek verirseniz; cildiniz de size güzel yaş almanıza yardımcı olarak geri dönüş yapacaktır. Yani aslında 20’li yaşlardan itibaren cildimize özen göstermek önemli. Emin olun ki yaşla birlikte artan kırışıklıkları önlemek, onlara sahip olduktan sonra tedavi etmekten her zaman daha ucuz ve kolay bir yöntemdir. Cildimizi Nasıl Korumalı? Güneş ışınlarından uzak durun! Evet doğru duydunuz ve hatta bir milyonuncu kez duydunuz ama doğru. Sorgulamaksızın, güneşten korunma cilt yaşlanma sürecinde çok önemli bir etken. Dermatologlar tarafından yapılan bazı araştırmalara göre cilt yaşlanmasındaki %90’lık olumsuz etki maalesef ki korunulmamış UV ışınlarından gelmektedir. Cilt elastikiyetinde önemli bir yer tutan kolajen hücrelerini zarara uğratan UV ışınlarından kaçınmak için yaz – kış demeden en az 20spf korumalı bir ürün tercih etmeniz yerinde olacaktır. Doğru Tercihler Yapın! Tükettiğiniz tüm toksik içerikler, maruz kalınan çevresel kirlilik ve güneş ışınları gibi cildimizi yıpratan serbest radikallere dönüşüyor. Ve bu serbest radikaller metobolizmamızın yanlış etkiler sonucu doğurduğu yan ürünler olarak cildimize zarar verebiliyorlar. Yaşam tarzı ve çevresel faktörler, vücuttaki serbest radikallerin sayısını şiddetle arttırabiliyorlar. Kızarmış yemek tüketimi, hava kirliliği, UV ışınları, alkol ve sigara tüketimi gibi zararlı alışkanlıklar vücuttaki oksidatif stresin artmasına neden olup; vücudun savunma mekanizmasına zarar veriyorlar. Cildinizi ve sağlığınızı korumak adına mümkün olduğunca bu gibi alışkanlıklardan uzak durun.

Yeni Yıl Karları

Zorlu bir seneyi devirdik, ama sonunda yeni yıla girdik bir umutla. Evet çok mücadeleci bir yıldı ama sanırım çok da şey kattı bize. Sevdiklerimiz için onlardan uzak kalmayı, kendimizle kalıp kendimizi keşfetmeyi, sarılmanın değerini, ve de tüm dünya bir olduğumuzda neleri aşabileceğimizi gördük kanısındayım. Peki yeni yılda ‘daha iyi bir ben’ yaratmak adına neler yapabiliriz. İşte birkaç ipucu.. 1.Diyet: Diyetten kastımız tabi ki sağlıklı yemek. Şunu çok iyi anladık ki bu sene doğru beslenme bünyemizi de cildimizi de dış etkenlenere, virüslere çok daha dirençli kılar. 2.Hidrasyon: Su harika bir şey. Hem cildin hem bedenin için bolca su iç ve cildini de dışardan vitaminli bitkisel sularla besle. 3.Hareket et: Tamam, zaten bir çok kişinin yeni yıl listesindeki bir şeyden bahsediyoruz belki ama tekrar hatırlatmakta fayda var. Düzenli kardiyovasküler hareketle kan dolaşımı sirkülasyonunu arttırarak sağlığını koruyabilir, cildine ve bedenine daha fazla oksijen gitmesini arttırabilirsin. Yani, o zaman açık havada yürüyüş ve yoga listemize eklensin. 4.Uyku!: Belki bir çoğumuzun Yeni yıl listesinde ‘günde en az 8 saat uyku’ olmayabilir fakat bu sizi hem göz altı karartılarından kurtaracak bir yardımcı, hem de ciltteki akneyi birincil olarak tetikleyen aknelerden. 5. Yatmadan önce yüzünü yıka: Zaten bir çoğumuz için bu olmazsa olmaz ama bazıları atlayabiliyor. Ancak bilmelisiniz ki iyice temizlenmiş ve nemlendirilmiş bir ciltle uyumakla, cilt hücrelerinin yenilenmesine harika bir fırsat veriyorsunuz uyku sırasında. 6.Doğala dön: Eğer ki bugüne kadar yapmamışsan, hayatından zararlı sentetikleri çıkart. Hem yediklerine hem de cildine sürdüklerine doğal olanlardan yer ver. Cilt bakım ve kozmetik ürünlerinin tarihi geçmiş olanları ve zararlı içerikli olanları ayıklayıp, onları doğal olanlarla değiştir. 7.Değişime ve gelişime açık ol: Bugüne kadar hayatında sana zarar verdiğini düşündüğün ne varsa onları hayatından uzaklaştırıp yerlerine yenilerini eklemek için harika bir fırsat yeni yıl. Hiç birşey için geç değil; yeni bir hobi, spor edinebilir veya keyif aldığın şeylere daha çok vakit ayırarak kendini daha mutlu edebilirsin.

Önce Kendini Sev

Evet, sevgililer günü kapıya dayandı. Ama unutmayalım sevene her gün sevgililer günü..Peluş oyuncaklar, kalp çikolatalar bir yana..bizce o özel gün tabii ki sevdiklerinizi bir ufak not veya jest ile hatırlayabilirsiniz ama önce işe kendimizi sevmekle başlayalım. O gün kendin için bile olsa duru, taze ve ışıltılı bir ciltle, sağlıkla parlaman için birkaç fikir bizden. Bir gece öncesinden cildinizi ölü derilerden arındırma işlemi yapabilirsin. Önerimiz: Rose Mask. O güne yakışır bir şekilde içindeki gül tozu ve narin ekstraktları ile cildini de ruhunu da bu özel güne hazırlayacaktır. Hatta cildin daha yumuşak ve ışıltılı olsun istiyorsan; maskeni hazırlarken içine bir miktar organik bal katmanı tavsiye ediyoruz.